Antep Fıstığı

Antep Fıstığı Üretiminde Gübreleme Programı


Antep Fıstığı yetiştiriciliği'nde her tanenin dolu olması ve tanelerin kolayca çatlaması için programlı olarak yapraktan gübreleme yapmak gerekir. Antep Fıstığı'nın köklerinin çok derinlere gitmesi nedeniyle kısa zamanda topraktan etkin besleme çok zordur.

Yapraklar 3-4 cm boya ulaştığında Septoria mücadelesi için yapılan yaprak ilaçlamalarına 100 lt suda 300 - 400 cc TRISERT-CB + 250 cc NZN ilave edilmelidir.

Haziran ayında embriyo teşekkülü başlangıcında, zararlılara karşı atılan ilaçlara 100 lt suda 300 cc KTS ile birlikte 400 cc TRISERT-CB ilave edilmelidir. İç teşekkülü ile birlikte Psilla veya Şıralı Zenk mücadele ilaçları ile birlikte 100 lt suda 500 - 700 cc KTS + 200 - 300 cc TRISERT-CB verilmelidir.

KTS ve TRISERT-CB uygulamaları Antep Fıstığı'nda karagöz oluşumunu çok büyük ölçüde arttırır.

BOR FAZLALIĞI OLAN BÖLGELERDE TRISERT-CB YERİNE N-SURE KULLANILMALIDIR. KTS ASİT GÜBRELERLE KARIŞTIRILMAMALIDIR. BU NEDENLE pH'SI 4 OLAN NZN, KTS UYGULAMALARINDA KULLANILMAZ.

İlaç karışımları hazırlanırken ilaç karışım tabloları dikkate alınmalıdır. Ayrıca, ilaçlarla karışabilirlikleri Kavanoz Testi ile denenmelidir. Karışım işleminde sıralama; önce su, sonra KTS, sonra TRISERT-CB ve en son zirai mücadele ilaçları şeklinde olmalıdır.

Tüm zirai ilaçlamalarda dönüme 250 cc dozunda katılan (yayıcı-yapıştırıcı dozu) TRISERT-CB, üstün yayıcı-yapıştırıcı etkisi ile birlikte bitkinin Azot ihtiyacının kontrollü çözünen özel Triazone Azot kaynağı ile karşılanması faydalarını sağlar, ürün artışına yol açar.

Antep Fıstığı Yetiştiriciliği

ANTEP FISTIĞI BAHÇE TESİSİ

Çukurların işaretlenmesi ve açılması
Araziye kaç metre dikim aralığı verilecekse enine ve boyuna olarak çizilir. Çizgilerin birbirlerini kestikleri yerler çukurların açılacakları noktalardır. Antep fıstığı çöğür anacı ile kurulan tesislerde sıra arası ve sıra üzeri mesafeleri kıraç yerlerde 10-12 metre taban arazilerde ise 8-10 metre olmalıdır.

Açılacak çukurların geniş ve derin olması, kök aksamlarının gelişebilmesi için önemlidir. En uygun fidan çukuru boyutları 50 x 50 x 50 cm. ebadında olmalıdır. Traktörün kuyruk miline bağlanan burgu ile açılan çukurların dip kısımları ve kenarları çok sertleştiğinden, fidan kökleri gelişebilmesi için bu kısımların mutlaka yumuşatılması gerekir.

Çöğürlerin dikimi
Çöğürlerin yaralı kısımları kesilir, hafif bir kök tuvaleti yapılır. Çukur başına 3 kg yanmış çiftlik gübresi, 200 gr P205 üst toprakla karıştırılarak çukurun taban kısmına konulur. Çiftlik gübresin;n kesinlikle yanmış olması gerekir. Dikimde, çöğürün toprak üstünde kalan kısmı, söküm seviyesi ne ise o şekilde olmalıdır. Hemen dikimden sonra can suyu verilir.

Çöğürleri dikerken kazık kök kesilmemelidir. Çöğür dikimi kışı sert geçmeyen bölgelerde sonbaharda, kışı çok karlı ve donlu geçen bölgelerde ise ilkbaharda yapılmalıdır.

Yeni Tesislerde Birinci Yıl Bakımları

Antep fıstığı genellikle kıraç alanlarda yetiştirilmektedir. Bu nedenle topraktaki besinlerin alınması ve muhafazası ancak iyi bir toprak işlemekle mümkündür.

Çöğürlerin dikimini mütakip yağmurların kesilmesinden sonra, ilkbaharda ve sonbaharda kontur sürümleri yapılarak, çöğürlerin etrafı çapalanır. Nisan, Mayıs aylarında sıcaklık fazla artmadan çöğürlerin evcikleri yapılmalıdır.

Kurak ve sulama imkanı olmayan yerlerde dikilen çöğürlerin tutmasını sağlamak, bunların etrafında rutubetli serin bir ortam yaratmak ve ayrıca ilkbahardaki taze sürgünleri güneş yanmalarından korumak için evcik yapılması zarureti vardır. Evcikler taş veya tahta parçası ile yapılır. Taşların üzeri toprakla kapatılmaz ise güneşin sıcaklığı ile ısınan taşlar çöğürün gelişmesi üzerine olumsuz etki yapar.

Evcikler Iki Şekilde Yapılabilirler

Birincisi; üç yönü ve üzeri kapalı, sadece kuzey yönü açık olarak yapılır. Bunlarda kışın kuzey tarafı kapatılır, güney tarafı açılır ve kış soğuklarından zararlanmaları önlenir.

İkincisi; dört yönü kapalı sadece üzeri açık ters çevrilmiş huni şeklinde olan evciklerdir. Bu evcik şekli genellikle Şanlıurfa bölgesinde yaygın olarak yapılmaktadır.

Yaz ayları çok sıcak geçen bölgelerde evciksiz çöğür düşünülemez. Aksi halde, Temmuz ve ağustos ayı sıcaklıkları çöğürleri kurutmaktadır. Sonbaharda yaprak dökümünden önce kuruyan dallar ayıklanır, gövde ve dip kısımlarından çıkan istenmeyen taze sürgünler tırnak bırakılmadan kesilir.

İkinci Yıl Bakımları

Birinci yılda yapılan bakım işleri tekrar yapılır. Tutmayan çöğürlerin yerlerine ilkbaharda yenileri dikilir. Tutan çöğürlerin evcikleri ikinci yılın sonbaharında kaldırılır. Yeniden dikilen çöğürlerin ise tekrar evcikleri yapılır.

Üçüncü Yıl Bakımları

Birinci ve ikinci yılda uygulanan bakım işleri aynen tekrarlanır. Çöğürler baş parmak kalınlığını aldığı zaman aşı yapılmalıdır. Bu süre yıllık çöğürlerin dikiminden 3-4 yıl sonra olmaktadır.

ANTEP FISTIĞI ANAÇLARININ AŞIYA HAZIRLANMASI VE AŞILAMA TEKNİĞİ

Antep fıstığı anaçları tek gövdeli ve (Ocak halinde) olarak iki kısımda bulunmaktadır. Güney Doğu Anadolu Bölgesinde aşı hazırlığı sonbaharda başlayıp, Mart ayı başına kadar devam eder.
Bazı yerlerde budama, aşı işlemi ile beraber yapılmaktadır. Bu da hatalıdır. Ağaca su yürümeden yani ilkbahardan önce budama işlemi mutlaka bitirilmelidir.

Budama balta ve tahra kullanılmayıp, el testeresi veya motorlu testere kullanılmalıdır. Bir kısım üretici, testerelerin ağacı yaktığı iddia ederek, tahra kullanmayı önermektedirler. Bunun gerçekle hiçbir ilgisi yoktur.

Ocak halindeki anaçların aşıya hazırlanmasında dikkat edilecek hususlar:

bullet

Genellikle bir ocakta yirmi gövdecik bulunabilir. Budama mevsiminden önce ocak çevresindeki topraklar çapa ile temizlenerek, gövdeciklerin çıkış yerleri ortaya çıkarılır.

bullet

Bu gövdeciklerden, düzgün, pürüzsüz ve 2-4 cm çapında olabilenlerden 3-5 tanesi bırakılarak, diğerleri testere ile ana gövdeyle birleştikleri yerden çıkarılırlar.

bullet

Melengiç ağaçlarında aşılar çok yükseğe yapılmaz. Genel olarak aşı yeri topraktan 30-50 cm. yukarıdadır. Budama döneminde, aşı yapılacak düzgün bir yer belirlenerek, buraya kadar olan yan dallar gövdecikle kesiştiği yerden makas veya testere ile kesilir.

bullet

Aşı yapılacak yerin üzerindeki dalların hepsini budama mevsiminde kesmek hatalıdır. Gövdecikte su hareketini ve böylece anacın daha iyi kabuk kaldırmasını sağlamak için her gövdecikte birkaç tane dal kalmalıdır. Aşı yapıldıktan sonra bu küçük dallardan sadece 1 tanesi bırakılıp, diğerleri kesilecektir.

Tek gövdeli anaçların aşıya hazırlanmasında dikkat edilecek hususlar

bullet

Ağacın taç genişliği ve gövde kalınlığı dikkate alınarak, budama 1-3 yıl içerisinde tamamlanmalıdır.

bullet

Gövdeden çıkan ana dallar budanmayıp, ağacın büyüklüğüne göre ikinci veya üçüncü derecedeki dallar budanmalıdır.

bullet

Kesilen her dalın ucunda mutlaka bir soluk dalı bırakılmalıdır. Aksi halde o dal kuruyabilmektedir.

bullet

Ağacın büyüklüğüne göre 1 veya 3 tane dal hafif azaltılarak dalların ucundaki soluk dalına ek olarak, ağacın soluk dalı olarak bırakılmalıdır.

bullet

Budanan ağaçların dallarından ilkbaharda, fazla miktarda taze sürgünler çıkar. Bu sürgünlerden, dalın kalınlığına göre 2-4 tanesi; çepeçevre dalı saracak şekilde bırakılarak, diğerleri Mayıs ayında temizlenmelidir. Böylece bu sürgünlerin gelişimi artar ve daha kısa zamanda aşıya gelirler. Eğer bu sürgünlerin hepsi de dalın ucunda bırakılıp, diğer kısmında hiç bırakılmazsa, dalın o yönünde kuruluk olacaktır.

Ayıklama yapılınca sürgünlerin bazıları o yıl aşıya gelebilmektedir. Ama ertesi yılda hemen hemen tümü aşıya hazırdırlar. Aşılamada ağacın taç genişliğine göre aşı sayısı değişir. Aşı sayısının azaltmayıp, aşı yapılmak üzere bırakılan her sürgüne bir aşı yapılmalıdır.

Aşılama Tekniği:

Antep fıstığı aşılarında kalem aşısı kullanmayıp, göz aşıları kullanılmaktadır. Aşı ile ilgili yapılan çalışmalarda; Mart ayında tomurcukların kabarmaya başlamasından yapraklanmaya kadar olan devrede yongalı göz aşısının, Haziran ayında ise sürgün göz aşısının iyi netice verdiği bulunmuştur. Aşı kalemi alınırken dikkat edilmesi gereken hususlar:

bullet

Aşı kalemi pişkinleşmiş olmalı ve üzerinde meyve gözü bulunmamalıdır.

bullet

Ağacın yan dallarının ucunda bulunan sürgünler aşı kalemi olarak alınmaz. Bu dallarda bulunan sürgünler, ağacın gelişimini ve gelecek yıllarda, ürün verecek olan yeni dalların oluşumunu sağlayacaklardır. Bu nedenle, aşı kalemleri gövdeye yakın olan yıllık sürgünlerden kesilmelidir.

bullet

Uyur gözlerin uyanmasıyla doğrudan gövdeden çıkan sürgünler obur dallardır. Bunların gözleri olgunlaştığında aşı kalemi olarak kullanılmazlar.

bullet

Aşı kalemi alınacak damızlık ağaçlar, verimli ve iyi çeşitlerden olmalıdır.

Sürgün göz aşısı için kullanılacak aşı kalemleri günün serin saatlerinde kesilmeli ve hemen yaprak sapının 1-1.5 cm si kalem üzerinde kalacak şekilde yaprak ayaları kesilmelidir.

Uzak mesafelere gönderilen aşı kalemlerinin iki ucu ılık parafine batırılıp ambalajlanmalıdır. Antep fıstığı anaçlarına göz aşısı yaparken, dikkat edilecek en önemli nokta aşı bıçağının anacın odun kısmına değdirilmemesidir. Aksi halde reçine çıkar. Ve o aşı tutmaz.

bullet Aşı yaparken önce (T) çizilir.
bullet Sonra aşı kaleminden aşı gözü çıkarılır (Altı sivri üstü düz olacak şekilde).
bullet Aşı gözünde büyüme konisi (öz) nin bulunmasına dikkat edilmelidir. Büyüme konisine sahip aşı gözü anaçta çizilen (T) ye yerleştirilir.
bullet Hafif ıslatılmış rafya veya plastik bağla sıkıca bağlanır.
bullet Daha sonra 30-40 cm lik bir tırnak bırakılır. Bu tırnağın ucunda soluk dalı denilen küçük bir yan sürgün bulunmalıdır.

Aşının tutup, tutmadığı 10-15 gün sonra belli olur. Göz irileşmiş, kabarmış, kabuk rengi parlak ve yaprak sapı dokunulunca düşüyorsa o aşı tutmuştur.
Göz burumuş kahverengileşmiş ve yaprak sapı kuruyup, yerinde duruyorsa o aşı tutmamıştır. Mevsim elverişli ise tutmayan aşıların alt kısmında ve değişik yöneyden yenileme aşısı yapılmalıdır.

Aşı Sonrası Bakım

bullet Aşılamadan 20-25 gün sonra aşı bağı çözmeden gevşetilmeli,
bullet Aşı sürgünleri 15-20 cm yi bulunca sökülüp anaca yatık () sekiz biçiminde bağlanmalı.
bullet Aşı yerinin altından çıkan sürgünlerin tamamı aşı yeri üzerindekiler de kısmen temizlenmeli.
bullet Aşı sürgün kalınlığının anaç kalınlığına yaklaştığı sonbaharda tırnakların kesilmesi gerekmektedir.

ANTEP FISTIĞINDA YILLIK BAKIM İŞLERİ

Gübreleme

Antep fıstığında görülen periyodizitenin (düzensiz verim) bitki beslenmesi ile ilgili olduğunu belirten birçok araştırma mevcuttur. Besin elementlerince fakir, kıraç ve susuz arazilerde yetişen Antepfıstığının gübrelenmesi zorunluluk arz etmektedir.

Ocak ayında, mümkün olduğu kadar derine verilmek üzere (25 cm) ya ağacın taç izdüşümüne açılacak banta, ya da özellikle plantasyonlarda, ağacın taç izdüşüm kenarına açılacak çizgilere, fosforlu gübre uygulaması yapılmalıdır. Ağacın yaşı ve toprağın yapısı gözönüne alınarak ağaç başına 1-3 kg triple süper fosfat gübresi verilebilir.

Antep fıstığının yetiştiği yöre toprakları çoğunlukla kireçli yapıya sahiptirler. Bu nedenle azotlu asit karakterli gübreler kullanılmalıdır. Şubat ayında ağacın yaşı ve toprağın özelliği göz önüne alınarak, 2-5 kg arasında olmak üzere, amonyum sülfat gübresi taç izdüşümüne verilip, tırmık veya çapa ile toprağa iyice karıştırılmalıdır.

Bölge toprağı potasyum yönünden genellikle yeterli olmasına karşın, eksikliğin olduğu yerlerde vardır. Yapılacak toprak ve yaprak analizlerine göre eksikliğin görüldüğü bahçelerde, fosfor uygulamasıyla ağaç başına 0,5-1 ,5 kg potasyum sülfat verilmelidir.

Zamanında ve tekniğine uygun olarak yapılacak gübreleme, Antep fıstığının gelişimine büyük oranda katkı sağlamakta, verimi arttırıp, periyodisiteyi azaltmaktadır.


Budama

Antep fıstığı reçineli olduğundan, prensip olarak, budamada kalın dal kesilmemelidir. Reçine akan yerlerde kurumalar olabilmektedir.

Ağaç fidan devresinde iken, üç veya dört bazen iki ana dal bırakılarak şekil budaması yapılır. Antep fıstığı ağaçlarında budama; fidan döneminde şekil budamasından sonra, genç ağaçlarda kuru dalların ayıklanması, sık birbiri aleyhine gelişen dalları seyreltilmesi, çok yaşlı ağaçlarda yeni sürgün teşekkülünü teşvik etmek için fazla derin olmayacak şekilde kesimler yapılması şekilde olmalıdır.

Kuru dal ayıklanmasına hasattan hemen sonra, kuru yaş kısımları belli iken girilebilir. Antep fıstığında kuru dal ayıklanması çok önemlidir. Mutlaka yapılmalı ve ağaçta hiç kuru dal bırakılmamalıdır. Aksi halde kuru dallar haşere yatağı olmaktadırlar.

Budamada dikkat edilecek en önemli nokta, budamanın tırnak bırakılmadan yapılmasıdır.

Sulama
Yağışla birlikte verim çağındaki Antep fıstığının yıllık su ihtiyacı 620-760 mm. arasındadır. Haziran-Ağustos ayları sonunda, o yılki yağışa ek olarak 20 gün ara ile sulama yapılması, Antep fıstığında gelişmeyi arttırıp periyodizitenin kısmen önlenmesine etkili olmaktadır.

ANTEP FISTIĞINDA DÖLLENME VE YAPAY TOZLAMA


Döllenme Antep fıstığında en önemli olaydır. Çünkü bu olay, doğrudan içli meyve oluşumu ile ilgilidir. Döllenme yetersizliğinin bir çok nedeni bulunmakla birlikte, en önemli neden, çiçek tozu yetersizliğidir. Neticede Antep fıstığı bahçelerimizde çiçek ve küçük meyve dökümleri sık sık görülmekte ve üreticilerimiz hüsrana uğramaktadır.

Dökülecek çiçek salkımlarının önce uçları kıvrılmakta, daha sonrada dökülmektedir. Normal bir Antep fıstığı çiçek salkımında ortalama olarak 120 adet çiçek bulunur. Bunun 20 tanesi meyve bağlarsa, bu orta derecede bir verime karşı gelmektedir. Şayet salkımlarda 40 tane meyve oluşmuşsa, bu da oldukça yüksek mahsul demektir. Halbuki salkım seyrelmesi gösteren meyve dallarında ( cumba ) 1- 6 meyve kalmaktadır.

Tüm bunların en önemli nedeni, üreticilerimizin bahçelerine erkek ağaç dikmemeleridir. Antep fıstığı bahçelerinde genel olarak 10 dişi ağaca 1 erkek ağaç hesaplanmalıdır. Erkek ağaçlar ürün vermediğinden, üreticilerimiz bahçelerinde bunlara yer vermemekte veya çok az yer vermektedirler.

Üreticiler bahçelerindeki erkek ağaçlara kayıp değil kazanç gözüyle baktıkları taktirde yukarıda anlatılan çiçek ve meyve dökümleri olmayacaktır. Aksi taktirde bu dökümler, her ürün yılında kaçınılmazdır. Antep fıstığı bahçelerinde bulundurulan erkek ağaç sayısı genellikle % 1-2'dir. Bu oran mutlaka % 8-10'lara çıkarılmalıdır.

Olay tamamen tozlanma ve döllenme ile ilgili olduğuna göre, bahçesinde yeterli sayıda erkek ağacı bulunmayan üreticilerimiz, bu eksikliği mutlaka telafi etmelidir. Eksiklik, Antep fıstığı bahçelerine yapay tozlanma yapılarak giderilebilir. Bunun için önce çiçek tozlarının toplanması gerekir. Çiçek tozları toplamayan üreticiler için Antep Fıstığı Araştırma Enstitüsünde çiçek tozu satışı yapılmaktadır. Her ağaç için 1 çay kaşığı (1 g) çiçek tozu yeterli olmaktadır. Çiçek tozları her ağaç için 1 su bardağı dolusu una iyice karıştırılarak verilmelidir.

Burada önemli olan dişi çiçeklerin kabul edici olgunlukta olmalarıdır. Hazırlanan çiçek tozu ve buğday unu karışımı dişi ağaçlara ya tülbent torbalarla, ya da motorlu sırt atomizörü ile uygulanabilir. En iyisi küçük bahçelere yapılacak yapay tozlama için tülbent torba, büyük bahçeler için ise motorlu toz atıcı kullanmaktır.

Güneydoğu'yu Antep Fıstığı Kalkındıracak

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı ve Antep Fıstığı Tanıtım Derneği Başkanı Zeki Yağcı, Antep fıstığının hem insan sağlığı hem de ekonomi açısından çok önemli bir ürün olduğunu bildirdi.

Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Meclis Başkanı ve Antep Fıstığı Tanıtım Derneği Başkanı Zeki Yağcı, Antep fıstığının hem insan sağlığı hem de ekonomi açısından çok önemli bir ürün olduğunu bildirdi.
Yağcı, yaptığı açıklamada, dernek olarak Antep fıstığını tanıtmak için büyük bir çaba gösterdiklerini ancak şu ana kadar yapılanların yeterli olmadığını belirtti. Antep fıstığının çok verimli arazilerde değil de 3. veya 5. sınıf tabir edilecek yerlerde dahi kolaylıkla yetişebildiğini kaydeden Yağcı, "Antep fıstığı hem insan sağlığı hem de ekonomi açısından çok önemli bir üründür. Verimsiz, dağlık, kayalık bölgelerde dahi kolaylıkla kendiliğinden yabani olarak yetişebilir. Bu yabani ağaçlar aşılanarak
üretime kazandırılır. Türkiye'de şu anda 45 ile 50 milyon arasında Antep fıstığı ağacı bulunuyor. Bir o kadar da aşılanmayan, yabani halde doğada bulunan var. Hem bunları aşılayarak hem de Antep fıstığını piyasada daha iyi tanıtarak ülkemize önemli ekonomik değer kazandırabiliriz" dedi.
Antep fıstığının çoğunlukla Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yetiştiğini ve bölge açısından da önemli bir ürün olduğunu ifade eden Yağcı, "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki gelir dağılımı adaletsizliğini Antep fıstığı üretimi giderebilir. Dernek olarak bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Kurulduğumuz günden beri üreticileri, işletmecileri kısacası Antep fıstığı ile ilgilenen herkesi bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Üretimden tüketime kadar markalaşmak zorundayız. Sağlıklı, hijyenik, kaliteli bir üretim
gerçekleştirmeliyiz. İhracatı artırmamız için Antep fıstığında da marka oluşturmamız gerekiyor. Bu konuda da girişimlerimiz devam ediyor. Yakın zamanda Gaziantep'te dünyaca ünlü gıda firmaları tesis kurarak üretime geçebilir. Bunun çalışması içerisindeyiz" diye konuştu.
Yağcı, Dış Ticaret Müsteşarlığı bünyesinde Antep Fıstığı Tanıtma Grubu oluşturulduğunu dile getirerek şunları söyledi:
"Oluşturulan grup, yurtdışında tanıtım çalışmalarını sürdürüyor. Ancak kısıtlı imkanlarla tanıtım yapıldığı için bu çalışma istenilen düzeyde değil. Bizim de dernek olarak bir kaynağımız yok. Sadece Gaziantep'teki bazı kurumların verdiği bağışlarla bu işi yürütmeye çalışıyoruz. Dünya piyasalarında Antep fıstığını bilen ve tanıyan bir kesim var. Şu anda bu kesime ihracat yapıyoruz. Ancak yurtdışında tanıtım yapmazsak bu pazarlarımızı da kaybedebiliriz. Özellikle aflatoksin konusunda dış pazarlarda sıkıntı
yaşıyoruz. Bizim Antep fıstığımız hakikaten çok değerli, çok özellikli bir ürün. Bunun daha iyi değerlendirilmesi için devletimizden yardım bekliyoruz."
Fındık üreticilerinin çok yüksek maliyetle reklam çalışmasında bulunduklarına dikkat çeken Yağcı, Antep fıstığında şu anda böyle bir reklam çalışması yapılmasının yüksek maliyet nedeniyle mümkün olmadığını da sözlerine ekledi.

'Yeşil Altın' Antep Fıstığı

E vitamini yönünden ceviz ve pikan fındığından zengin olan antepfıstığı ayrıca A ve B1 vitaminleri içeriyor.

Kronik kalp rahatsızlıkları ve kanser riskini azaltan "resveratrol" maddesinin antepfıstığında da bulunduğunu tespit eden Yrd. Doç. Dr. Özlem Tokuşoğlu'nun Gaziantep Ticaret Odasının (GTO) desteğiyle "Yeşil Altın Antepfıstığı" adlı kitabı çıktı.

Celal Bayar Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Tokuşoğlu, antepfıstığı üzerine yaptığı araştırmaların sonucunda üzüm ve şarapta bulunan "resveratrol" adlı antioksidan maddenin antepfıstığında da bulunduğunu tespit etmiş, bunun ardından Tokuşoğlu, dünyanın birçok bilim adamından ve bilimsel dergilerinden övgüler almıştı.

Bu araştırmasının, Türkiye ve dünyada geniş yankı bulduğunu, yurt içi ve dışında birçok televizyon ve radyo programlarında antepfıstığının bu özelliğinden bahsedildiğini ifade eden Tokuşoğlu, bu kapsamda GTO'nun desteğiyle "Yeşil Altın Antepfıstığı" adlı kitabı hazırladığını ve basılıp piyasaya sürüldüğünü söyledi.

Tokuşoğlu, kitapta antepfıstığının dünyadaki üretim merkezleri, ülkedeki üretim miktarı, tarımı, hasadı, depolanması, bileşimi ve sağlığa etkilerinin yer aldığını bildirdi.

Kitapta özellikle kalp hastalıkları ve kanser riskini azaltan "resveratrol" adlı maddeden genişçe bahsettiğini dile getiren Tokuşoğlu, şunları kaydetti:

"Bu madde, insan sağlığı açısından son derece önemli bir antioksidan maddedir. Resveratrol, kötü kolesterole etki yaparak kronik kalp rahatsızlıkları riskini azaltıyor. Resveratrol, kanser riskini de azaltmaktadır. Antepfıstığı, içerdiği birçok yararlı madde sayesinde kalp rahatsızlıkları ve kanserin yanı sıra hücre tahribatını önlemesi, kolesterolü azaltması gibi çok sayıda rahatsızlığa iyi geliyor."

Antepfıstığı, E vitamini açısından cevizden zengin


Tokuşoğlu, vitamin ve mineraller açısından zengin olan antepfıstığının, E vitamini yönünden ceviz ve pikan fındığından zengin olduğunu, ayrıca bu üründe A ve B1 vitamininin de bulunduğunu söyledi.

E vitamininin bazı kanser türlerine karşı azaltıcı etkiye sahip olduğunu belirten Tokuşoğlu, günde bir avuç yenecek antepfıstığı ile bir insanın günlük E, A ve B1 vitamininin önemli bölümünü karşılayabileceğini kaydetti.

Tokuşoğlu, antepfıstığının görmeden, hücre yenilenmesine ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine kadar birçok önemli görevler üstlendiğini belirterek, "Kitapta bu konuların tamamını işledik. 86 sayfalık kitapta antepfıstığıyla ilgili A'dan Z'ye kadar birçok bilgi bulunuyor. Kitabın hazırlanmasında destek olan GTO'ya teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Antep Fıstığı İlaçlama Dönemi Başladı

Antepfıstığı İlaçlama Dönemi BaşladıNizip ilçesinde antepfıstığı bahçelerinde ilaçlama dönemi başladı.

Baharın gelmesiyle birlikte antepfıstığında ilaçlama döneminin başladığını belirten Nizip Ziraat Odası üyelerinden Ziraat Mühendisi Fadime Sayın, septoria (kara zenk) ilaçlamasına çiftçilerin dikkat etmesi gerektiğini kaydetti. İlacın atım döneminin meyvelerin buğday kadar olduğu dönemde olduğunu ifade eden Sayın, karazenk ilaçlaması ile birlikte karagöz kurdu ve göz kurdu diye tabir edilen zararlı böceklerin de ağaçlara zarar vermemesi için yapılacak olan ilaçlamanın artık yapılmasının şart olduğunu dile getirdi.

Sayın, ilaçlama yapılırken en önemli ve dikkat edilmesi gereken hususun ilaçların dozunun çok iyi ayarlanması olduğuna dikkat çekerek, "Fazla verilen ilaçlar yarar yerine ağaçlara zarar verir. Bunun için bir ziraat mühendisinden veya teknisyenden mutlaka bilgi alınması gerekmektedir" dedi.


Antep Fıstığı, Japonya ve Suudi Arabistan'da görücüye çıktı

Antep Fıstığı Tanıtım Grubu, Japonya'da düzenlenen 'Foodex 2008 Fuarı' ile Suudi Arabistan'ın Riyad şehrinde düzenlenen Jenadriye Festivali'ne katılarak, Türk fıstığının tanıtımını yaptı.

Antep Fıstığı Tanıtım Grubu (AFTG) 11-14 Mart 2008 tarihlerinde Japonya'nın Tokyo kentinde düzenlenen "Foodex Japan 2008 Fuarı'nda açtığı 12 metrekarelik bir standla, Asya kıtasının ve pasifik bölgesinin en büyük gıda fuarı olan Foodex'te Japonya ve çevresinden yaklaşık 80 sektör temsilcisiyle görüşme sağladı. Yapılan görüşmelerin yanı sıra, 30'u aşkın ithalat öncesi talep gerçekleştirildi. AFTG yetkilileri, özellikle yeşil iç ve iç fıstık ürünleri açısından Japonya'nın zengin bir potansiyele sahip olduğunu ve bu pazarın kaçırılmaması gerektiğine dikkat çekti.

AFTG, Riyad'da düzenlenen Jenadriye Festivali'nde de Suudi Arabistan'ın onur konuğuydu. 05-19 Mart 2008 tarihlerinde düzenlenen Jenadriye Festivali'nde, Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Antep Fıstığı Tanıtım Grubu'na Türkiye Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından yer tahsis edildi. 2 haftalık festivalde Türk fıstığı Suudi Arabistan'da da etkili bir biçimde tanıtılmış oldu.

Kaynak: Zaman